Evliliğimizin ikinci yılında çocuk yapmaya karar vermiştik. 6 ay kadar denedik ancak gebelik olmayınca doktora başvurduk. Kadın doğum doktoru rahim filmi isteyince rahmimde çok önemli bir sorun olduğu ortaya çıktı. Filmde rahimi ortadan ikiye ayıran bir perde görünüyordu. Bunun ameliyatla giderilebileceğini söyledi ancak işlemin uzun sürebileceğini ve beraberinde karından da ameliyat olacağımı söyledi.
Eşimle beraber büyük moral bozukluğu içinde muayenehaneden çıktık. Tedavim için yakın çevremdekiler mutlaka Türkiye’ye gitmem gerektiğini , oradaki doktorların daha tecrübeli olduklarını söylediler. Aslında ben de yavaş yavaş plan yapmaya başlamıştım. Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Doktor hanımla görüşmeye gitmeye karar verdik. Aslında ben bir taraftan da İstanbul’da bir klinikle de görüşüyordum ama bundan doktor hanıma bahsetmedim tabii ki
Doktor hanım detaylı bir ultrason yapıp ve rahim filmini inceledikten sonra karından ameliyata gerek olmadığını histeroskopi yapmanın yeterli olacağını söyleyince rahatladım. O güne kadar eşime tahlil yapılmadığından eşimden de sperm tahlili bakmamızı istedi doktor hanım. Ve sürpriz… Eşimde de sperm sıfır çıktı, azoospermi denilen durum varmış
İşler bizim için daha sıkıntılı olacaktı ancak doktor hanım endişe etmememizi söyleyerek eşimden genetik tahlil de göndereceğini ve bu sırada rahim içini de düzeltip tüp bebek ve TESE ile sperm bulunarak gebeliğin mümkün olabileceğini anlattı.
Allah’tan yaşım genç diye düşünmeye başladım, çünkü uzun bir süreç olacağı belliydi ve ilk denemede tutacağının garantisi de yoktu..
Ameliyatla perde alındı, eşimin genetik sonucu da çok şükür normal geldi ve eşimden tese’de sperm de bulunup embriyolarımız oluşturuldu. Doktor hanım rahmimi yeteri kadar dinlendirdikten sonra dondurulmuş embriyo transferi yapıldı. Test günü aldığım pozitif sonuç üzerinden 1 yıl geçti ve kızımızla çok çok mutluyuz. Çok teşekkür ederiz, dondurarak sakladığımız embriyoları tekrar transfer etmek için 2 yıl sonrasını bekliyoruz